Kronik enfeksiyonlar kimi zaman bakteriyel enfeksiyonlara (tüberküloz gibi), kimi zaman otoimmün hastalıklarla (SLE gibi) veya habasetlerle bir arada olabilir. Bu tablolarda kanda sıklıkla monositozis bulunur.
Kronik enfeksiyonlarda hastada kronik hastalık anemisi gelişebilir (bunun bir konak savunma sistemi olduğu ve bakterilerin demiri kullanmasını önlemeyi amaçladığı düşünülüyor). Kemik iliğinde depolarda demir vardır ama kullanılamaz. Karaciğerde transferrinin üretimi azalmıştır.
Eritrosit sedimentasyon hızında artma fibrinojen ve/veya ¡ globülin üretimindeki artışa sekonderdir. Sedimentasyon akut ve kronik iltihapta ve ayrıca anemilerde artar.
Eritrosit şekil bozuklukları (orak hücreli anemi gibi) ve polistemi gibi eritrosit sayısının arttığı durumlarda sedimentasyon düşer.
Antikorlar
Antikor immünglobülin olarak bilinen ve prolifere ve farklılaşmış B lenfositlerinden gelişen plazma hücreleri tarafından üretilen bir plazma glikoproteinidir.
Bütün lg’ler iki hafif, iki ağır zincirden yapılmıştır. Bir lg’in yapısında bulunabilen ağır zincirler aynı zamanda lg’e adını da verirler, bunlar; a (lgA), g(lgG), m(lgM), e(lgE), d(lgD). Dolayısıyla lg’lerin beş altı tipi bulunur.
lg ‘lerde bulunabilecek iki farklı hafif zincir vardır; k (kappa) ve l (lambda). Ig’lerin ağır zincirlerinin iki karboksi terminal uçları Fc kısmını olştururlar ve bu bölge Ig’in farklı hücreler tarafından (FcR; Fc reseptörü taşıyan hücreler) tanınmasını sağlar.
Fab, Ig’in antijen ile bağlandığı bölgedir. Fab değişebilen aminoasit dizisi sayesinde antijene spesifik olarak değişim gösterir ve spesifik immüniteyi oluşturur.
lgG
En fazla üretilen immünglobülindir, plazma Ig’lerinin %75’ini oluşturur. Serum yarı ömrü 18-25 gündür.
IgG opsonizasyonda (dolayısıyla antijenin makrofaj ve nötrofil tarafından fagositozunun sağlanmasında) en önemli Ig’dir (özellikle IgG1 ve G3).
Kompleman sisteminin klasik yoldan aktivasyonu özellikle IgM ve IgG (özellikle IgG3) tarafından gerçekleştirilir.
Antikara bağlı hücresel sitotoksisitede rol alır, NK hücreleri ve makrofajları uyarır.
Anneden çocuğa plasenta ve barsak yolu ile geçer, neoanatal immünitede rol alır.
B hücre aktivasyonu üzerinde negatif inhibisyon sağlar.
IgG ayrıca antijenin nötralizasyonunda ve ekstraselüler alanda çalışmada (özellikle IgG1) en önemli Ig’dür.
IgM
Genellikle pentamer olarak bulunur ve kan Ig’lerinin %10’unu oluşturur. Akut inflamasyon sürecinde kullanılan immünglobülin tipidir.
IgD ile beraber B lenfositlerinin yüzeyinde bulunan spesifik antijen reseptörü olarak çalışan major Ig’dir.
Aglütinasyonda aktif roloynarlar.
Komplemanın klasik yoldan aktivasyonunu en kuvvetli olarak sağlar. Serum yarı ömrü 5 gündür.
lgA
Kanda düşük miktarda bulunur. Gözyaşı, kolostrum, tükrük, nazal, bronşial, intestinal, prostatik sekresyonlarda ve vajinal sıvıdaki major Ig’dir.
Temel fonksiyon antijenin vucüda girişine engelolmaktır.
Sekretuvar IgA dimer yapıdadır. iki IgA’yl protein J bağlar ve bu sekretuar (ya da transport) protein IgA’nın mukozaları geçişine yardımcı olur. Serum yarı ömrü 6 gündür.
IgE
Daha çok monomer olarak bulunur. Mast hücreleri ve bazofillerin plazma membranında lokalize reseptörler için afinite gösterirler.
IgE mast hücre yüzeyine yerleştikten sonra, mask hücresi antijen ile tekrar karşılaşır ise yüzeyindeki IgE bu antijene bağlanır ve bu mast hücresinin degranülize olmasınısağlar; yani primer mediyatörlerini ortama salar.
Tip 1 aşırı duyarlılıkta (alerjik reaksiyonlarda) temel mekanizmayı oluşturur.
Eozinofil polimorfları ilgilendiren antikora bağımlı hücresel immünitede temel rolü oynar. Serum yarı ömrü 3 gündür.
IgD
Plazma Ig’lerinin sadece %0.2’sini oluşturur. Sekrete edilmeyen sadece B lenfositlerinin yüzeyinde spesifik antijen reseptörü olarak çalışan bir Ig’dir.
IgD B lenfositlerinde antijen için major reseptördür. Serum yarı ömrü 23 gündür.
1.4. 0NARIM
HÜCRE YENiLENMESi, FiBROZİS VE YARA İYİLEŞMESİ