Ayrıca derin mikotik infeksiyonlar ve lupus eritematosus’un derin inflamatuar komponenti olan formları (Iupus profundus) da pannükülit olarak karşılaşılabilen lezyonlardır.
olarak adolesan ve menopoz çağındaki kadınları etkiler. Etyolojide subkutan yağ dokunun primer (küçük orta boy damarların) vasküliti olduğuna inanılıyor.
Zamanla yağ dokuda granülomatöz inflamasyon ve nekroz bir arada izlenir. Sıklıkla tüberküloza karşı aşırı duyarlılık cevabı olarak oluşur.
Weber-Christian hastalığı; Tekrarlayıcı febril, nodüler pannikülit olarakta bilinir. Vaskülit karakterinde değildir.
Ön planda çocuk ve erişkinlerin ayaklarını tutan eritematöz plaklar veya nodüllerle karakterizedir.
Factitial pannikülitler; sekonder bir pannükilitdir; travma, yabancı cisim injeksiyonu ve toksik madelere bağlı olarak gelişir.
Ayrıca derin mikotik infeksiyonlar ve lupus eritematosus’un derin inflamatuar komponenti olan formları (Iupus profundus) da pannükülit olarak karşılaşılabilen lezyonlardır.
Generalize hipopigmentasyon nedenleri
a- Albinizm
b- Fenilketonüri
c- Hipopituitarizm
d- Homosistinüri
Vitiligo
Sık rastlanan bir hastalıktır, deride pigment içermeyen iyi sınırlı maküllerin görülmesidir. Sıklıkla koyu renkli ırklarda izlenir. Klinikte asemptomatik lezyonlar izlenir, yassı, iyi sınırlı maküllerdir ve yama tarzı pigmentsiz alanlar izlenir. En sık tutulan yer;el ve el bilekleri, aksilla, perioral, periorbital ve anogenital bölgelerdir. Nadiren travmanın olduğu alanlarda izlenir; bu tablo kobnerizasyon olarak bilinir. Nedeni net bilinmiyor; en olası neden otoimmünitedir.
Histolojik bulgu; hastalıklı bölgelerde parsiyel ya da komple pigment üreten melanositlerde kayıptır.
Vitiligoya eşlik edebilen hastalıklar
a- Alopesi areata
b- Halo nevüs
c- Habis melanom
d- Tiroid hastalıkları
e- Pernisiyöz anemi
f- Addison hastalığı
g- Diabetes mellitus
h- Myastenia gravis
Albinizm‘de ise melanositler normal sayıda bulunur, ancak non-fonksiyonellerdir. En sık izlenen tip okülokutanöz albinizmdir (deri, kıl folikülleri ve gözde pigment komple yok). İki major formu vardır; tirozinaz pozitif okülokutanöz albinizm en sık izlenendir (doğumda komple albinizm, sıktır; ancak yaşla pigment çıkabilir).
Albinolarda deride skuamöz hücreli karsinom riski artmış, melanom riski azalmıştır.
Ephelis (çil)
Çocukluk çağında sık izlenen pigmente lezyonlardır. 1-10 mm çaplı, güneşe maruz kaldıktan sonra oluşan, kışları solup, yazları tekrarlayan bir lezyondur.
Histolojik olarak normal melanosit sayısı, fakat bazal tabakada artmış melanin (melanosit fonksiyonu artar) saptanır.
Melasma
Maske benzeri fasiyal hiperpigmentasyon, gebelik gibi hiperöstrojenik durumlarda izlenir. Güneş ışığı pigmentasyonu belirginleştirir, doğum sonrası genellikle solarlar.
Melanositlerin sayısı normaldir; ancak fonksiyonları artmıştır.
Bazal tabakada melanin deposu artar (epidermal tip) veya papiller dermiste makrofajlar içinde melanin birikimi ile artış (dermal tip) ve bu iki tipin bir arada görüldüğü mikst tip izlenir. Bu üç tip Wood’s ışığı (siyah ışık) kullanılarak klinikte ayrılabilir.
Cafe-au-Iait lekeleri
İdeal olarak görüldüğü hastalıklar; nörofibromatozis ve Albright hastalığı. 5 yaşından küçük bir çocukta, 5mm den büyük ve en az 5 adet cafe-au-Iait lekesi varsa bu hastalıklar açısından araştırılmalıdır.
Bazal tabakada melanosit sayısında sadece hafif bir artış vardır, esasen fonksiyonlarında artma mevcuttur.
Lentigo
Deri ve mukozal membranlarda, sık rastlanan benign hiperpigmente maküller (5-10 mm çaplı)dir. Çilin aksine güneşe maruz kalınca koyulaşmaz. Etyolojisi bilinmiyor.
Histolojik olarak dermisde bazal tabakada melanosit hiperplazisi ve buna uyan linear bazal hiperpigmentasyon ve sıklıkla rete’lerde incelme ve uzama izlenir.
Güneş etkisiyle oluşursa “solar lentigo”; genç erkekte tek taraflı omuzda hipertrikoz ile beraberse “Becker nevüs”; gastrointestinal poliplerle bir arada ise “Peutz Jeghers sendromu”; bunların dışında görülen küçük lezyonlara ise “Ientigo simpleks” adı verilir.