Böbrek: Glomerül hasarı nedenli proteinüri, aminoasitüri ve renal tubüler hasar nedenli fosfatüri izlenir. Renal nedenle osteomalazi gelişebilir.
Hemolitik epizotlar: % 15 olguda bakırın toksisitesi ile hemolitik anemi izlenir.
Wilson’da tanı, karaciğerde bakır konsantrasyonunda artmaz; serum serüloplazmin seviyelerinde düşme idrarda bakır atılımında artma ile konur.
Tedavide D-penisilamin kullanılır.
Unutulmamalıdır ki Wilson’lu bir genç erişkinin karaciğer biyopsisinde yağlanma, Mallory cisimciği (+); he-patoselüler nekroz (+), akut hepatit görünümü ve ko-Iestaz (+) ise patoloğu alkolik hepatit yanlış tanısına götürür.
a1-Antitripsin Eksikliği (AAT)
Proteaz inhibitörü (Pi) a1-antitripsinin düşük serum seviyeleri ile karakterize otozomal resesif bir hastalıktır. «ıantitripsin proteazları, özellikle nötrofil elastazı inhibeeder. Eksikliğinde nötrofil elastazın engellenememesine bağlı tipik olarak pulmoner amfizem oluşur.
a1-AT geni, kromozom 14‘te lokalizedir. Çok sayıda formu vardır. En sık alel PiMM‘dir ve %90 insanda PiMM genotipi olur. Homozigot lalelieri (Pill) bulunan kişide ise serumda normalin 1/10’u kadar «ı-AT dolaşır, en tehlikeli tiptir.
a1-AT eksikliğinde, mutant a1-AT proteini karaciğer hücrelerinin endoplazmik retikulumunda birikir ve lizozomlarca parçalanır.
Tüm hastalarda karaciğerde, özellikle periportal alanda mutant «ı-AT proteini birikimi vardır (toplumda 1/2000 sıklıkla mutanta1 protein saptanır). Pek çok hastada anlamlı karaciğer hastalığı gelişmez; sadece %820’sinde önemli karaciğer hasarı gelişir. Sirozunun gelişiminin patogenezi anlaşılamamıştır.
a1-Antitripsin eksikliği hastalarında üç farklı tablo ile karşılaşılır:
a- Neonatal hepatit: % 15 ağır sarılık gelişir. Kronik konjuge hiperbilirubinemisi olan bebeklerin %30’unda neden AAT eksikliğidir.
b- Siroz: PİZZ mutant genini taşıyanların % 1 O’unda izlenir. Siroz başlangıçta mikronodüler 2-3 yıl sonra makronodülerdir.
c- Hepatoselüler karsinom: AAT eksikliği olan hastaların %2’sinde gelişir. Bazı olgularda siroz zemini olmaksızın hepatoselüler karsinom gelişebilmesi tipiktir.
Hepatositlerde periportal alanlarda, mutant a1-AT’ den oluşan eozinofilik, PAS (+) yuvarlak kırmızı inklüzyonlar izlenir. Diastazla bu PAS (+) liği solmaz. (glikojen ise PAS +; D-PAS – dir)
Önemli karaciğer hastalıklarında kullanılan diagnostik testler; | |
Hastalık | Test |
Hepatit AHepatit B “akut”Hepatit B “kronik”Hepatit CHepatit D (delta)Hepatit EOtoimmün hepatitPrimer biliyer sirozPrimer sklerozan kolanjitAlkolik karaciğer hastalığı
a-1 antitripsin eksikliği Wilson hastalığı Hemakromatosis Hepatosellüler karsinom |
Anti-HAV IgmHBsAg ve anti-HBc IgmHBsAg ve HBeAg ve /veya HBV DNAAnti-HCV ve HCV RNAHBsAg ve anti-HDVAnti-HEVANA veya SMA; IgG artışı, uyumlu histolojiMitokondriyal antikorlar, IgM artışı, uyumlu histolojiP-ANCA, kolanjiografi (ERCP)Aşırı alkol alma hikayesi, uyumlu histoloji
a-1 antitripsin seviyesinde azalma PiZZ yada PiSZ fenotomi Azalmış serum seruloplazmin ve artmış idrar bakır düzeyi, karaciğerde bakır seviyesinde artış. Artmış demir satürasyonu ve serum ferritin düzeyi, HFE gen mutasyonunun genetik araştırması. Serum AFP artışı (71500ü), Ultrason ve BT bulguları |
Neonatal Hepatitler
Yenidoğanda uzamış konjuge hiperbilirubinemiye (neonatal kolestaz) en sık neden olanlar “ekstrahepatik biliyer atrezi” (EHBA) ve “neonatal hepatitler” adıyla bilinen hastalık grubundadır.
Neonatal hepatit spesifik bir antite değildir ve enflamasyonla gitmesi gerekmez. Daha çok neonatal kolestaza yol açan toksik, metabolik ve enfeksiyöz hastalıkları ifade eder.
Uzun etyolojik listeye rağmen neonatal hepatitlerin %50-60’ı idiyopatiktir (idiyopatik neonatal hepatit; olasılıkla viral kökenli). %20’si EHBA ve % 15’i AAT eksikliği nedenlidir. Sebep ayırt edilmelidir. Çünkü cerrahi müdahale idiyopatik neonatal hepatiti kötüleştirir; kontrendikedir. EHBA olguları ise 2-3 ay içinde tanı alıp Kazai operasyonu uygulanmaz ise tablo biliyer siroz gelişimi ile sonlanır.
Klinik görünüm sarılık, koyu idrar, açık dışkı ve hepatomegalidir. EHBA histolojisinde biliyer obstruksiyon bulguları saptanır. ENBA’da ultrasonda safra kesesinin yokluğu tanıyı destekleyen anlamlı bir bulgudur