Dehidrasyon, açlık, ketozis ve alkali sekresyonların kaybı sonucunda genelde görülen tablo metabolik asidozdur. Pilor obstrüksiyonu sonucunda ise metabolik alkaloz görülür. Aşırı abdominal distansiyon ise diyafram hareketlerini azaltarak solunum asidozu ile metabolik asidozun şiddetini artırabilir.
Basit mekanik intestinal obstrüksiyonda lökositoz gelişmez veya hafif artar (10000-12000) ve hafif sola kayma olabilir. 15000-25000 arası lökositoz, belirgin nötrofil (PMNL) hakimiyeti ve immatür formların varlığı strangülasyonu düşündürmelidir. 40000-60000 gibi çok yüksek beyaz küre sayımları ise primer mezenterik vasküler oklüzyonu düşündürmelidir. Serum amilaz düzeyi yüksek bulunabilir.
Klinik ve laboratuar verilerinin hiçbirisi strangülasyon tanısı koymada duyarlı değildir. Preoperatif değerlendirmede strangülasyon tanısının doğru konma oranı %60-70’tir.
İntestinal obstrüksiyon düşünülen hastaya öncelikle ayakta, yatarak direk karın ve PA AC grafileri çektirilir. Amaç obstrüksiyon lehine hava-sıvı seviyeleri görmektir. Gastroenteritlerde de küçük tabanlı çok sayıda seviye görülebileceği unutulmamalıdır. Mekanik obstrüksiyonda 3 cm den büyük çapta hava sıvı seviyesi veren, yay şeklinde dizilmiş ince barsak anslarının görülmesi tipiktir. Ayrıca kolonik gaz da görülmez.
Mekanik tıkanıklarda tomografi de kullanılabilir. Duyarlılık %80-90, özgüllük %70-90 dır. Kapalı anslı tıkanıklık ve strangülasyon tanısını da koyabilir. Ayrıca tıkanıklığın nedenini de gösterebilir. Ayrıca parsiyel ince barsak tıkanıklığı düşünülen vakalarda baryumlu ince barsak serileri veya enteroklizis yapılabilir.
TEDAVİ
İntestinal obstrüksiyon ile başvuran bir hastaya laboratuar tetkikleri hızlıca yapıldıktan sonra N/G tüp takılır ve intravenöz sıvı resüsitasyonu başlanır. N/G tüp dekompresyonu nazointestinal tüple aynı derecede başarıya sahiptir. Metastatik neoplastik lezyona bağlı obstrüksiyon varlığında nazointestinal tüp dekompresyonu daha başarılıdır.
Basit mekanik intestinal obstrüksiyon tanısı konan hastalar ilk 24 saat içersinde ameliyat edilirlerse mortalite % 1’in altındadır. Kuralolarak obstrüksiyon ne kadar uzun sürdüyse, mevcut bozuklukların düzeltilip hastanın resüsite edilmesi de orantılı uzun süre alır. Hastanın genel durumu bozuksa sıvı replasmanı yaparken santral venöz basınç bakmak yararlıdır.
Strangülasyon söz konusu ise hasta en kısa sürede agresif resüsitasyonla ameliyata alınır. Herşeye rağmen günümüzde mortalite strangülasyonlu obstrüksiyonda % 20-25’tir.
Cerrahi girişim:
4 tip intestinal obstrüksiyonda hasta başvurduğunda mümkün olan en kısa sürede ameliyat yapılır:
• Strangülasyon,
• Kapalı ans obstrüksiyon,
• Kolonik obstrüksiyon,
• Erken basit mekanik obstrüksiyon.
Sıklıkla genel anestezi tercih edilir. Ameliyat sırasında eski ameliyat insizyonu varsa kullanılabilir, yoksa tercih geniş bir orta hat insizyonudur.
İLEUS
Mekanik obstrüksiyon olmaksızın barsak motilitesinin bozuk olması veya hiç olmaması durumudur. En sık görülen tipi adinamik veya paralitik ileustur. Nadiren spastik ileus ve iskemik ileus görülebilir. Spastik ileus ağır metal (kurşun) zehirlenmesi ve porfiride görülür.
Adinamik ileus en sık postoperatif hastalarda görülür. Ameliyat sonrası en erken geriye dönen ince barsk motilitesidir. 24 saat sonra motilite vardır. Mide motilitesi 2 günde, kolon motilitesi 3-4 günde geri döner.
Eğer ileus uzarsa muhtemel nedenler araştırılmalıdır: Metabolik, septik, mekanik veya inflamatuar nedenler bu tabloya yol açabilir. İlaçlardan en sık narkotik analjezikler ileus yapar. Hipokalemi, hiponatremi, hipomagnezemi araştırılmalıdır. Ayrıca intraabdominal enfeksiyon, abse, fistüller, retroperitoneal hematom, spinal kırıklar, kaburga kırıkları ve pelvik hematomlar da ileusa yol açabilirler. Önemli olan ayırıcı tanıyı yapmaktır.
Adinamik ileus tanısı konmuş ise yaklaşım primer nedene göredir. Parenteral sıvı-elektrolit desteği verilir. Gerekirse erythromycin, sisaprid, metoklopramid, betanekol kullanılabilir.
PROKTOLOJİ
ANATOMİ
Anal kanal gastrointestinal sistemin en distal parçasıdır. Pelvik diyaframda başlar, anüs kenarında biter. Cerrahi ve anatomik olarak farklı tanımlanmıştır.